Amerika’da TikTok’a Yönelik Yeni Gelişmeler
Amerika’da, TikTok’a karşı süregelen yasak ve satış baskısı devam ediyor. Ocak ayında başlayan süreçte, uygulamanın kapatılmasıyla ilgili yasal adımlar atılmış olsa da, TikTok henüz sadece bir günlüğüne hizmet dışı kalmıştı. Ancak son haberlere göre, bu karmaşık süreç yakında sona erebilir. Çünkü TikTok’un mevcut versiyonunun yerini alacak tamamen yeni bir uygulama üzerinde çalışmalar yapıldığı ve bir satış anlaşmasının nihai aşamaya geldiği ifade ediliyor.
The Information’ın haberine göre, TikTok’un sahibi ByteDance, ABD yasalarına uygun bir satış modeli üzerinde çalışıyor. Planlanan anlaşma çerçevesinde, TikTok’un kontrolü Çin dışındaki yatırımcılara devredilecek. Bu yatırımcılar arasında Oracle gibi ülkenin önde gelen telekomünikasyon firmalarından birinin de bulunduğu konuşuluyor. ByteDance ise şirketin küçük bir azınlık hissesine sahip olacak ve böylece Amerikalıları Yabancı Düşman Kontrolündeki Uygulamalara Karşı Koruma Yasası’na uyacak.
Ancak bu satışın gerçekleşmesi için yalnızca Amerika’nın değil, Çin hükümetinin de onayı gerekiyor. Diğer yandan gelen bilgilere göre Oracle’ın Amerika hükümetiyle yeni bir anlaşma yaptığı da gündemde. Anlaşma kapsamında Oracle, federal hükümet kurumlarına bulut altyapı hizmetlerinde ciddi indirimler sağlayacak. Yazılım lisanslarında ise %75’e kadar fiyat avantajı sunulacak. Bu durum, Oracle’ın TikTok için stratejik bir ortak olarak öne çıkmasını sağlayacak.
TikTok cephesinde de hazırlıklar sürüyor. Şirketin geliştirdiği yeni uygulama, mevcut TikTok’un devamı niteliğinde “M2” olarak adlandırılıyor. Yeni uygulamanın 5 Eylül 2025’te uygulama mağazalarında yerini alması planlanıyor.
Geçtiğimiz ay, eski Başkan Donald Trump, TikTok yasağına ilişkin süreyi üçüncü kez uzatmıştı. Bu süreç Eylül ortasında sona erecek. Yayına girdikten sonra, yeni uygulama mevcut TikTok’u mağazalardan kaldıracak ve Mart 2026’da tamamen kapanacak.
Sonuç olarak, TikTok’un Amerika’daki varlığının devam edeceği ancak farklı bir mülkiyet yapısıyla karşımıza çıkabileceği görülüyor. Yasal sorunlardan kaçınmak ve kullanıcı tabanını korumak adına yapılan bu değişim, dijital platformlar için önemli bir örnek olabilir.